9 Şubat 2018

GELECEĞE BAKIŞ.

GELECEK NASIL OLACAK:



Çok değil. Yakın bir zamanda teknoloji o kadar ilerleyecek ki... bir çok fabrikaya gerek kalmayacak. Çünkü 3 boyutlu yazıcılar ile çok azar miktarlarda gerekli olan maden parçacıkları ile herkes evinde istediği bir çok şeyi üretip kullanabilecek.

Şimdilik henüz test aşamasında olduğu için sistem belli yerlerde var ama sistem tıpkı bilgisayarlar gibi evlere kadar küçültülüp herkesin rahatlıkla kullanacağı boyuta getirilecek. 

Yani şöyle... bundan 40 yıl önce bilgisayarlar bir oda büyüklüğünde idiler. Şimdi ise çok daha kuvvetli işlemcileri ile cebimize kadar küçülttüler ve herkes kullanabiliyor. Cep telefonları, tabletler, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar örneği gibi. Bunların hepsi ilk bilgisayarlardan kat kat üstünler şu anda.

İşte bu 3 boyutlu yazıcılar da önümüzdeki 20-30 yıl içinde aynen böyle gelişecek ve çoğu kişi evinde kullanacak. Her zaman olduğu gibi yine ilk olarak varlıklı-zenginlerin evine gelecek ama bir süre sonra her gelir grubunun alacağı kadar ucuz olacak.

Böylece şu anda kullandığımız hemen hemen çoğu şeyi insanlar evinde üretecek. Bunun için maden bileşenleri küçük kavanozlar ile market gibi yerlerde bulabileceğiz ve hangileri gerekli ise onları alıp, istediğimiz alet-edevatı yapacağız. 

- Bahçede bir kürek mi lazım oldu? Hemen yapacağız. 
- Musluk mu lazım? Hemen kendimiz üreteceğiz.

Böylece hem devletlerin yükü azalacak, hem madencilik şimdikinden çok daha az olacak (nano teknoloji sayesinde şu andakinden çok daha az malzeme ile çok daha fazla üretim olanağı olacak) hem petrol büyük oranda devreden çıkacak. Böylece de doğa-yeraltı ve ormanlar şimdikinden çok daha fazla korunmuş olacak.

Aslında yoktan bir şey var edilmeyecek. Şu anda devasa fabrikalarda madenlerden nasıl üretim yapılıyorsa, fabrika yerine evimizin bir odasında üretim yapacağız. Her ev küçük bir fabrika olacak yani. Böylece fabrikalara ihtiyaç kalmayacak.

Şu anda orta yaş kuşağındaki kişilerin çocukları bizim gibi orta yaşa gelince bunların büyük kısmı gerçekleşecek.

Yani... önümüzdeki 20-30 yıl içinde. Biz bile ölmez isek, 60-70-80'li yaşlarımızda bunları görebileceğiz. (Şu anda 40 ile 60 aralığında olan orta kuşak).

Ayrıca... insan organı bile daha şimdiden üretilebiliyor. 

Bir çok organ üretilip nakil edilmeye başlandı insanlara. Yani sadece alet-edevat değil, insan organları da üretilmeye başladı. Bu sayede bize yetişmez belki ama çocuklarımızın ve özellikle torunlarımızın ömürleri çok daha uzun olacak.

Bu aşağıdaki video'da yıllar önce vizyona giren Jurasic Park filmindeki 3 Boyutlu örnekleyici yazıcı ile aslında bunun nasıl olacağını biraz anlatmışlar bence.

Çünkü Amerikalılar teknolojik olarak piyasaya sürecekleri teknolojileri falan ilk önce böyle filimlerle kamuoyuna veriyorlar hep.

Bu konuda çok sayıda örnek verilebilir.





Burada da gerçek hayatta 3 boyutlu yazıcılar ile üretilen yapay damarları anlatan video var.

Yani... aslında bu teknoloji hayatımıza girdi bile şimdiden.





APOLLO 15.

ABD'nin APOLLO 15 PROJESİ ile AYASKÖYLÜ MURTAZA'nın İLİŞKİSİ:

Günümüzde İnternet, Televizyon kanalları ve Yazılı Medya ile dünyanın her yerindeki insanlar artık her şeyi anında görebiliyorlar ve insanları etkiliyor.

Ama bundan 40-50 yıl önce böyle kolay iletişim yoktu. Radyolar ile dünya insanları başka yerlerde neler olup bittiğini öğrenebiliyorlardı ancak. Fakat bunda bile insanlık için çok önemli olan olaylar hemen dünya insanlarında karşılık bulabiliyordu. Popülerite oluşuyordu.

Bunun en güzel örneklerinden biri İzmir'in tarihi ilçesi Bergama'nın ova köylerinden biri olan Ayasköy isimli köyde yaşandı.

Bu köyde yaşayan ve seyyar aracı ile PAMUK HELVA tatlısını satan MURTAZA isimli Ayasköylü pamuk şekercisi helva arabasına örnek fotoğraftaki gibi APOLLO 15 yazısı yazmış ve aracındaki hopörler ile devamlı APOLLO 15 GELDİ şeklinde anonslar yaparak köy içinde pamuk helva satardı.

Peki nereden geliyordu bu Apollo 15 sloganı?

O yıllarda, yani 1971 yılında Amerika Ay'a Apollo 15 isimli proje ile AY'a bir kez daha yeni bir ekip göndermişti ve radyolar aracılığı ile insanlar haberdar olmuşlardı.

İşte Ayasköylü Murtaza dayı da bu radyo haberlerinde sık sık duyduğu Apollo 15 ismini pamuk helva arabasına isim olarak koymuş ve kendi ismi de lakap olarak Apollo 15 olarak kalmıştı.

:.

(Biz o günün çocukları olarak Murataza dayımızın hopörlerler ile yaptığı "Apollo 15 pamuk helva 25" şeklindeki sloganını ezberlemiştik).

::