12 Mart 2013

ESKİ YERLİ TOHUMLARIMIZI EKİYORUZ.

GELENEKSEL YERLİ TOHUM.


Küresel Kapitalizmin esiri olmamak için hepimize düşen görev, eski yerli tohumlarımızı ekmek ve bu tohumlarımızı çoğaltıp, korumakla mümkündür.

Kendilerini Tanrı yerine koyan ve tohumların Genetiği ile oynayan küresel kapitalist sömürgenlere (özellikle de MONSANTO şirketine ve arkasındakilere) inat, bu yerli tohumları çoğaltacağız. 

Terminatör tohumlar icat etmeniz bile bunu engelleyemeyecek.

Bahçemde bu tohumları üretip, çoğaltıp tanıdığım eşe dosta dağıtıp, çoğalmalarını sağlıyorum. Ayrıca, yine tanıdığım internet dostlarımızdan da tohum alıp tohum göndererek, eski geleneksel yerli tohumlarımızın çoğalmasını sağlıyoruz.

Örneğin bu aşağıda ki Mısır (Darı) tohumlarını izmir'li olan ve ağaçlar net. sitesinden tanıştığımız Uzaylı/Dünyalı rumuzlu arkadaşlardan aldım. Dünyalı (Abidin bey'e) bir kez daha teşekkür ediyorum.

Bu tohumlardan olacak olan mısırlar, İsrail'in o ne idüğü belirsiz ve hiç bir şeye benzemeyen mısırlarından değil, tam da çocukluğumuzda yediğimiz dolgun taneli eski yerli mısırlardan olacak.

Bu poşette ki mısırlar aslında daha fazla idi. 4/3'nü  3 kişiye verdim ve kendime 4/1' bıraktım. Onlarda ekip çoğaltacaklar ki, hastalık gibi nedenler ile olmama olasılığına karşı önlem olarak 4 farklı yere ekip, riski ortadan kaldırmış olacağız onlar ile. 






Sayın Abidin beyin gönderdiği YERLİ DARI TOHUMLARI işte bu bildiğimiz eski yerli Darılardan alınma. Günümüzde ki İsrail malı şekli-şemali değiştirilen genetikleri ile oynanan ve tadı tuzu olmayan Darı'lar ile ne kadar fark olduğunu kıyaslayabilirsiniz.









Bunlarda eski mis kokulu, iri yerli köy domatesleri.

Yine küresel kapitalistlerin genetikleri ile oynadıkları ve tadı-kokusu olmayan ne idüğü belirsiz domateslere inat, bu eski yerli domatesleri üretip tüketiyoruz






Geleneksel yerli tohumlardan ürettiğim mısırları (DARI) afiyetle yiyoruz.

Bol miktarda tohum da aldım.

(Sevgili Dünyalı ve Uzaylı arkadaşlara bu yerli darı tohumları için bir kez daha çok teşekkür ediyorum).




Bizim minik yeğen'den darıları zor kurtarıyoruz. Bayıldı darılara. 
Tabakta'ki 3 tanesini o mideye indirdi. 






Salatalık turşusu:

Yine yerli tohum ile yetiştirdiğimiz Salatalıklardan bol bol turşu yaptık.



BİBER TURŞUSU:

Bunlar da yine kendi yetiştirdiğimiz biberlerden yaptığımız turşu.

Benim turşular içinde tek favorim Biber turşusu. Diğerleri de güzel ama Biber turşusunun yeri apayrı. 

(Sarı sarı, kütür kütür, hafif acılı, birkaç karabiber tohumu ile birkaç sarımsak dişi ile yapılan biber turşusunu hiçbir turşuya değişmem).







BAKIRÇAY KARA KAVUNU:


Bunlar yine kendi yetiştirdiğimiz ve BAKIRÇAY NEHRİ'nin her iki yanında ki alanlarda bulunan, biraz yağlı yapılı olan kara toprak'ta yetişebilen ve şeker oranı ile belki de en tatlı olan kavun türlerinden biridir.

Kırkağaç kavunundan bile çok çok daha tatlı. Her türlü kavunu yedim ve bu Bakırçay kavununun ülkemizin en şekerli tatlı kavunu olduğunu iddialı bir şekilde söyleyebilirim.

Kavun reçeli yapmak için de çok mükemmel bir çeşit.

(Ne şanslıyım ki, bu harika kavunun memleketinde yaşıyorum). :))











BAMYA yemeği.

(Tabii ki kendi yetiştirdiklerimizden).



BÖRÜLCE yemeği.

(Bazı yerlerde buna börülce salatası diyorlar). 

Hayır, bu bir salata değildir. Size öyle geliyor. 

Biz İzmir'liler  (ve Bergama'lılar) için bu bir yemektir. !?  :))