9 Temmuz 2015

ŞEHİRDEN KÖYLERE KAÇMAK:

İZMİR / BERGAMA / AYASKENT:

Günümüzde artık büyük şehirlerde yaşamak hem maddi açıdan hem sosyolojik açıdan hem de psikolojik açıdan insanları bunaltıyor. İnsanlar son yıllarda şehirlerden köylere kaçmaya başladılar. 

Bir başka neden de, artık günümüzde doğal olmayan yiyeceklerin her tarafımızı sarması. Özellikle büyük şehirlerde dört tarafımız sarılmış durumda. Sağlıksız yiyeceklerden büyük şehirde kaçış yok.

İnsanlar emekli olunca ya da durumu iyi olanlar emekliliğini beklemeden (genç yaştakiler bile) köylere kaçıp, büyük şehirlerin dayanılmaz sıkıcı, bunaltıcı ve sağlıksız ortamından kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.

Köylerde Ev-Arsa fiyatları çok düşük olduğundan, emeklilik ikramiyesi ile büyük şehirde asla alamayacağı bahçeli bir evi çok rahat alabiliyorlar ve kalan paraları ile evlerini restorede ediyorlar.

 Bahçede sebze ve meyve ekip-dikip kendileri doğal yetiştiriyorlar. 

Bir kaç tavuk-ördek ve kuzu-keçi alarak küçük çaplı hayvancılık bile yapıyorlar. Kendi sütlerini, peynirlerini, yumurtalarını ve yoğurtlarını doğal olarak üretiyorlar.

İnsanlarımız genellikle, yaşam tarzının rahatlığı ve Coğrafi koşulların da uygun olmasından dolayı özellikle EGE BÖLGESİ'ni tercih ediyorlar.

Ege Bölgesi, Akdeniz iklimi nedeni ile yılın büyük bölümü sıcak-ılık geçer. İlkbahar-Yaz-Sonbahar gibi üç mevsim sıcak, kış aylarında da nispeten ılık geçen bir bölge. 8-10 yılda bir olmak üzere biraz kar yağar. Bu nedenle bağ-bahçe işleri için gerekli olan -uzun süreli yeterli sıcaklığın- olduğu bir yer. 

Bu köylerden biri de benim doğduğum köy olan AYASKENT. 

İzmir'in Bergama ilçesine bağlı ve ilçeye 16 km. uzaklıkta ve ova içinde bir köy.  (Bakırçay ovası).

Köy;  


% 85 MANAV TÜRK'ü YÖRÜKLERİ 

ve 

% 15 BALKAN GÖÇMENİ

nüfusundan oluşuyor.

Tabii bir de, bu Yörük ve Göçmenlerin evliliklerinden olan melez nüfus, yani yarı Yörük yarı Göçmen bir nesil de var doğal olarak.


(Benim gibi. İki Dedem Manav Türk'ü yörüğü, iki Ninem ise Balkan göçmeni).

Köyüme son bir kaç yıldan beri İstanbul ve Ankara'dan emekli 4 tane, 1 tane de Almanya'dan emekli aile ev alıp yerleşmiş durumdalar. Çok sayıda da gelip ev soranlar var.

Şehirden kaçmak için internet'te köy araştırması yapan vatandaşlarımıza (kendim ilçemiz Bergama'da yaşamama rağmen),  köyümü kesinlikle tavsiye ederim.

Çok güzel bir köydür. 

Bergama'ya 16, Dikili'ye ise (deniz için) 40 km uzaklıktadır. 

Yolları İzmir'den Dikili'den, Bergama'dan ulaşım için, düz ovada olduğundan rampa, uçurum, viraj gibi zorlu yol şartları yoktur.

 Dümdüz asfalt yolu vardır.

Ev fiyatları şu anda ucuzdur ve çok sayıda bahçeli boş ev vardır.

3 tane salça ve kurutmalık domates fabrikası, un fabrikaları ve 2 adet benzin istasyonu, küçük sanayi sitesi, süt ürünleri için modern mandırası, zeytinyağı fabrikası ve bol miktarda bakkal ve kahvehane ile her ihtiyacınızı rahatlıkla karşılayabilirsiniz.

 Cumartesi günleri köyde pazar kurulur. 

(Pazartesi günü Bergama'da,  Salı günü Dikili, Çarşamba günü Soma'da, Perşembe günü Göçbeyli'de, Cuma günü Kınık'ta pazarlar kurulur).

::

Köyümün ve civar köy ve ilçelerinin Google Earth'tan konumu şöyle:

Ege Denizi ilçesi olan Dikili'nin 40 km. ve Bergama'dan da 16 km. doğuda bulunuyor. 

Araba ile Bergama'ya en fazla 15 dakika'da ulaşım sağlanıyor. 

Eğer oradan denize gitmek isterseniz, Bergama'dan da Dikili'ye 25 dakika'da ulaşabiliyorsunuz. (Toplam 40 km).

Ya da isterseniz Aliağa 40. veya Ayvalık'a 55. dakika civarında ulaşabiliyorsunuz.

 Soma'ya ise 30 dakika'da ulaşabiliyorsunuz. 

İzmir'e 110 km uzaklıkta. İzmir Bergama arası çift yol. 

Aliağa'dan İzmir'e metro seferleri vardır. Hafta içi ya da hafta sonu  İzmir'e gitmek isteyenler, İzmir trafiğinde araç kullanmak istemezler ise, Aliağa metrosunu da tercih edebilirler.

 Aliağa'ya araba ile gidip, oradan metro ile çok daha ucuza İzmir'e yolculuk yapabilirsiniz. Şu an için Aliağa-İzmir arası metro ile 1700 tl. Sonra tekrar metro ile Aliağa'ya dönüp, arabanız ile köye dönebilirsiniz.

Metronun Bergama'ya uzatılması için çalışmalar yapılıyor. Bir kaç yıl sonra direk Bergama'dan metro ile İzmir'e ulaşım başlayacak. Ve üstelik bu hat, Çanakkale'ye kadar uzatılacak. 






Ayaskent, Bakırçay ovasının kuzey doğu bölümünde bulunuyor ve kuzeyinden İLYA ÇAYI güneyinden ise BAKIRÇAY NEHRİ akıyor.

(Kırmızı çizgilerin üstte olanı İlya Çayı. altta olanı ise Bakırçay nehri. İlya çayı, birleşim noktasında gördüğünüz yerde Bakırçay Nehrine katılıyor.).



İlya Çayı:




Bakırçay Nehri.




Aşağıda ki fotoğrafta ise; Ayaskent'in hemen 4 km kadar kuzeyinde ki ÇALTIKORU barajını görüyorsunuz. Bu baraj Bergama'nın tarihi ALLİANOİ antik kentinin üzerinde. İlya çayı buradan geçiyor. 

Yani tarihi Paşaköy ılıcası barajın altında kaldı şu anda.



Eğer balık tutmaktan hoşlanıyorsanız;  

- İster Çandarlı-Dikili-Ayvalık hattı denize. 
-İsterseniz  hemen yakında ki üç barajlara, 

-Bergama Kestel barajı 
- Çaltıkoru barajı 
- Soma Sevişler barajı 


Kırmızı daire içinde ki 3 adet baraj Ayaskent'e (en yakını 8 dakika ile en uzağı 35 dakika) kadar yakınlar.

(Mavi renkli baraj gölü gibi görünen yer kül havuzudur).




Tarihi yerleri gezmekten hoşlanıyorsanız, Bergama biçilmiş kaftan ve çok yakın.

Doğa'da gezmekten hoşlanıyorsanız Kozak Yaylası, Yunt Dağı, Madra Dağı çok yakın.

Deniz, Doğa, Tarih, Balıkçılık hobileri için son derece elverişli bir konumda.


Gelelim bu köyde Neler üretebilirsiniz? kısmına:

İklim Akdeniz iklimi olduğundan, alacağınız herhangi bir bahçeli evde büyük ihtimalle bahçede zeytin ağaçları mutlaka ki vardır. Kendiniz de istediğiniz zeytini dikebilirsiniz. En doğal şekilde zeytin üretebilirsiniz ve ister yeşil ister siyah zeytin kurabilirsiniz. 

Kalan zeytinlerden de bölgede ki bir çok zeytinyağı fabrikasından zeytinyağını çıkartabilirsiniz Köyde 1 tane var ama yakın komşu köylerde de yağ fabrikaları vardır.

Siz sadece zeytini toplayın. Bu fabrikalar kendi araçları ile gelip evinizden zeytinlerinizi alıyor ve birkaç gün içinde de zeytinyağlarınızı evinize kadar bırakıyorlar.


Biz şu anda köyümüzden toplayıp, yeşil ve siyah iken kurduğumuz zeytinleri halen yemeye devam ediyoruz ki "Kasım ayı sonunda kurulup, şu an Temmuz ortası" halen iki bidon yeşil ve siyah zeytinimiz var.

Fotoğraflarda da göreceğiniz gibi. bizzat kendiniz en doğal şekilde zeytin ve zeytinyağınızı üretebilirsiniz.




 Marketlerden nasıl yapıldığını bilmediğiniz fabrikasyon zeytin yerine, kendiniz istediğiniz doğallıkta zeytin kurabilirsiniz.



,



 Ayaskent köyünde ki her hangi bir bahçeli evin bahçesi. Mutlaka her evin bahçesinde zeytin vardır.


Eğer bahçeli ev istemezseniz ama yine de bir hobi bahçem olsun derseniz, köy içinde hemen yanında ki çok sayıda ki irili ufaklı böyle bahçelerden de ayrıca alabilirsiniz.










Aşağıdakiler ise hemen yanı başımızda ki komşu ilçemizde Ayvalık-Cunda adasında ki bir iş yerinde ki zeytinler.



Bahçelerde isterseniz bir kaç ağaç Nar yetiştirebilirsiniz.




Yine Akdeniz iklim koşulları sayesinde dilerseniz Mandalin, Portakal, Limon yetiştirebilirsiniz. Köylüler genellikle kışın da yeşil kalan zeytin ağaçlarının altına narenciye ağaçları dikiyorlar ki,  kış geceleri bazı yıllarda görülen Don olayından zarar görmesinler diye.




Yine bahçede güzel ve doğal domatesler, biberler, patlıcanlar yetiştirebilirsiniz. Bu fotoğrafta görülen domatesler tarım ilacı kullanılmadan, en zararsız doğal halleri ile üretilmiş olanlardır. 








Kendi biber fideleriniz ile yemeklerinizde ve kuracağınız turşularda yine istediğiniz doğallıkta ürünler yetiştirebilirsiniz.





İsterseniz yine kendi ürettiğiniz biber ve patlıcanları kışlık kuru sebzeler olarak hazırlayabilirsiniz.


Köy evleri aşağı yukarı 500 ile 1000 MK. bahçelere sahiptirler.  Yani yarım dönüm ile 1 dönüm olurlar. Böylesi büyük bahçelerde her türlü meyve ağacı yetiştirebilirsiniz.

Burada 1 adet ceviz ağacı var ve bir ailenin tüm ihtiyacını karşılıyor.


Bir sezonda ürettiğiniz cevizler tüm yıl yeter artar.



Yine bir köşesine böyle mini bahçelik hazırlayıp, maydanoz, nane, dereotu, taze soğan, sarımsak... gibi aromatik sebzeleri yetiştirebilirsiniz.



Evler böyle büyük bir bahçenin içinde. Böyle bahçede rahatlıkla tavuk, kaz, ördek, keçi, koyun gibi küçük çaplı hayvancılık yapabilirsiniz.

Uğraşmak istemezseniz, köyde bunları (süt-yumurta-peynir-lor...vs.) çok ucuza diğer köylülerden temin edebilirsiniz.


Aldığınız eski bir evi 15.000-20.000 gibi paraya restore edip çok şık ve kullanışlı bir eve sahip olabilirsiniz.

Bu ev sonradan toplam 15.000 tl.ye restore edilen evlerden biri.

Böyle bir evi büyükşehirlerde hem bulamazsınız hem de bulsanız bile en az 400.000-500.000 tl. gibi bir fiyata ancak alabilirsiniz.

Oysa köyde toplam 50 bin ile 90 bin tl. arasında mâl edebilirsiniz böyle büyük bahçeli bir evi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder