7 Kasım 2014

NOSTALJİ - ESKİDE KALANLAR.

ESKİ ZAMANLAR:

Yaş belli bir noktayı geçip de şöyle bir geriye dönüp baktığımız zaman, günümüz modern dünyasının her şeyi çok çabuk tükettiğini ve yeni nesil ile beraber biz eski nesillerin de buna ayak uydurduğunu (ister istemez) ve aşırı çabuk tüketen bir topluma dönüştüğümüzü daha iyi anlar olduk hepimiz.

Tabii bu da, eskiye özlemi ve eskinin çok daha doğal ve güzel olduğunu düşünür olmamıza neden oldu. Aslında bir noktaya kadar haklıyız da. 

"Bu durum her devirde böyle olmuştur. Sadece bugün'e özel değil" diyenler olacaktır muhakkak ama ben böyle düşünmüyorum.

Muhakkak bu durumun benzeri, Tarihin belli noktalarında olmuştur. Ben o noktalara "GEÇİŞ DÖNEMLERİ" diyorum.

Çok sık olmamak koşulu ile eskiden de böyle dönemler olmuştur.

Fakat o dönemler şimdi ki kadar ÇOK HIZLI DEĞİŞİMLERİN olduğunu sanmıyorum. Farklı ama bu farkın yavaş yavaş oluştuğunu düşünüyorum.

Son 20 yıllık dönemde yaşanan teknolojik gelişmelerde yaşanan hızlılık, kesinlikle diğer geçiş dönemlerinde yaşanmamıştır.
  
Tarihte çok önemli kırılma dönemleri yaşandı.

- Ateşin icadı ve sonrası.
- Tekerliğin icadı ve sonrası.
- Demirin icadı ve sonrası.
- Yazının icadı ve sonrası.
- Barutun icadı ve sonrası.
- Matbaanın icadı ve sonrası.
- Elektiriğin icadı ve sonrası.
- Atomun parçalanması ve sonrası.

... gibi.

Günümüz döneminde yaşadığımız bu ani gelişmeler öncelikle Elektiriğin icadına ve ona bağlı olarak da Sanayinin ani gelişmesi ile çok yakın ilgilidir ama bu süreç bile en az 50 yıl sürmüştür. 

Bu ikisine bağlı olarak da, Atomun parçalanması son 50 yıla damga vurdu. Bütün bunların kolaylaşması ve kolay ilerlemesinin ana temel faktörü elbette elektirik'tir. 

Bu nedenle;

Günümüz Elektirik-Teknoloji-Sanayi-İnternet-Uzay çağı dönemi olduğu için, eskiden yaşanan bu ara geçiş dönemlerinden çok çok daha hızlı değişimlerin ve her şeyin çok çabuk eskidiğini, yani tükendiğini düşünüyorum.

İşte bizler de bu GEÇİŞ DÖNEMİNİ tam ortasında yaşayan insanlarız. Gelecek nesil yine hızlı tüketen bir dönemde yaşayacak olsa da, bunu normal karşılayacağı için, bu durum onlara normal gelecek.

Bu hızlılığı sadece o geçiş dönemine rast gelen nesiller farkedebilirler. (Bizler gibi).

Bizler YOKLUK ile VARLIK dönemlerini bir arada yaşadığımız bağlantı dönemi (yani geçiş yılları) olan şu 20-50 yıllık ara dönemde yaşıyoruz. 

(O geçiş dönemleri genellikle 20-50 yıl sürer ve en hızlı değişim o süre içinde gelişir. Varlık-Yokluk derken de, şu anda OLAN ama yakın bir dönemde OLMAYAN şeyleri kastediyorum).

Bugün yaşantımızın vazgeçilmezi olan bir çok şey, bundan topu topu 20 yıl-30 yıl önce yoktu. Son 20 yıldan beri geldiğimiz nokta inanılmaz hızlı oldu. 

- Uzay ve Uydu Teknolojisi.
- İnternet Teknolojisi.
- Gen Teknolojisi.
- Nano Teknolojisi.

İnsanlık Kil Tablet'ten Elekronik Tablete belki binlerce yıl sonra geçti ve arada değişik kırılma dönemleri yaşandı.






Ama

Şu saydığım son dört madde de olan değişim için insanlık son 50-20 yıl adeta uçtu gitti ve hâla gidiyor.

Ben de bu bölümde eskiden çok sevdiğim şeyler olan çeşitli araç-gereçten, yiyeceklere, eşyalara, oyunlara kadar geniş bir sıkala'da   GEÇMİŞİN İZLERİNİ paylaşacağım. 

&   &   &   &   &

Bir yerden başlayalım bakalım, neler varmış eskilerde.

ESKİ RADYOLAR:

Ne yazık ki bu eski radyoların çoğunda FM KANALI yoktu eski yıllarda. O nedenle, şu anda çalışıyor olsalar bile, artık Orta-Kısa-Uzun dalga radyo istasyonları yayın yapmadığı için dinleyemiyoruz.

Çocukken bu radyolardan radyo yayınlarının yanı sıra, kanal ararken aralarda çıkan ve gaip'ten geliyormuş gibi gelen tuhaf seslere bayılırdım. Hâla o sesler var. Ne güzel o sesler.

Şimdi sadece nostaljik aksesuar olarak kullanabiliyoruz. 

Çok sevimliler değil mi?

(Aslında bunların hoparlörüne, Fm kanallı bir radyonun çıkışından bağlantı yapıp, radyo çalışıyormuş gibi yapılabilir). 

(FM istasyonu olan eski radyolar kullanılabilir. Çünkü tüm yayınlar artık FM kanalı ile yapılıyor).

Bu radyoyu hurdacı da buldum. Grundig marka eski bir radyo.






Bu ise yine eskilerden SİERA marka radyo. Ne yazık ki FM kanalı yok.





Radyonun içi. 
Eskiden kaldığı için sahibi bir köşeye atmış ve bakmamış. Pilleri akmış. Güzelce temizledim ve odada ki yerini aldı.




ESKİ PİLLER:


Eskiden bu pilleri kullanırdık radyolarda, el fenerlerinde. Bazılarını kendim çektim, bazılarını ise internetten alıntıladım. 

(Alıntı yaptığım fotoğrafları yayınlayanlara teşekkürler).










METAL EL LAMBASI:

Ne çok severim bu feneri. Hala saklıyorum.



İSKELET ANAHTARLIK: 

Kimler kullanıyordu bu eski sevimli iskeletoru. :))

Bu fotoğrafı internetten buldum. Benim 7 yıl öncesine kadar aynısı vardı. Ev taşınırken kayboldu. Bu nedenle internetten alıntı yaptım. Bu fotoğrafı ilk her kim yükledi ise teşekkürler.



Pinokyo bisikletlerimiz adete birer efsane idi hepimiz için.

(Fotoğrafı ekleyen arkadaşa teşekkürler).


Unutulmaz MUHTAR ÇAKMAĞI.

Çakmak taşı, ip fitil, pamuk ve gazyağı ile ateş elde etmek harika fikir. :))








Devam edecek...